Popüler Yayınlar

1 Ekim 2011 Cumartesi

Wimbledon 2011

Wimbledon 2011 


2 temmuz 2011 tarihinde sabiha gökçen havalimanından easyjet in 19:40 kalkışlı uçuşuyla, londra luton havalimanına yerel saatle 22:20 civarı iniş yaptım. Sınırdan geçerken ne amaçla londraya geldiğinizi ve nerede kalacağınızı beyan ettiğiniz bir iniş formu doldurmanız gerekiyor. Formu ve pasaportu sınırdaki görevliye gösterdikten sonra, sınırdan giriş yapabiliyorsunuz. Luton havalimanı merkeze çok uzak olmasına rağmen, daha öncedende internetten satın alabileceğiniz easybus biletleri ile yaklaşık olarak 1 saat içerisinde londra merkezinde ulasmaniz mümkün. Bende easybus ın 23:00 de kalkan otobüsüyle baker street e 24:00 civarı ulaştım. Burda bekleyen kardeşim ile buluştuktan sonra metro ile eve ulaştık, ertesi günkü büyük final için erkenden kalakacağımızdan hemen dinlenmeye geçtik.

Ve evet o büyük gün gelmişti....
Sabah 6 da kalkıp, kahvaltımizi bile yapmadan yola koyulduk. Wimbledon a nasıl ulaşabileceğiniz kaldığınız yere göre değişmekte. En uygun ulaşım yolunu bulmak amaçlı http://www.tfl.gov.uk/ adresinden yararlanarak kendimize bir ulaşım haritası belirledik. Otobüs ile waterloo tren istasyonuna ulaştıktan sonra, londranın güney batısına giden trene binerek 15 dakika içerisinde wimbledon a ulaştık.

 
Kortlar yürüyerek 20-25 dakika, otobüs ile 7-10 dakika arasında sürmekte. Otobüsler tren istasyonunun hemen  önünden kalkmakta. Bilet tek gidiş alınabileceği gibi, gidiş dönüşte alınabiliyor. Biletlerimizi alip sabahin erken saatlerinde kortlarin bulundugu bolgeye dogru olan yolculugumuz basladi. Kisa bir yolculuktan sonra, kortların bulunduğu bölgeye ulaştık. O bölgede kamp yapıp sabahın erken saatlerinde sıraya girenlerin oluşturmuş olduğu kuyruğun sonunda kendimize yer bulduk ve Queue Card larımızı aldık. Bu kartlar sırada kaçıncı olduğunuzu gösteriyor ve bilet alma aşamasına gelindiğinde bu kartlardaki sıraya göre girşi yapıyorsunuz. 
Saat 8 de sıraya girererek 781 nolu Queue Card larımız aldık. Saat 10 kapı açıldığında Queue Card sırası 3000 civarındaydı. Sıra numaralarımıı gösterip bilet alabileceğimiz gişelere, çok sıkı bir güvenlik aramasından sonra ulaşabildik. 8 pound karşılığında biletlerimizi alıp o devasa tesise girdik.

Tesisin hemen girisinde cok buyuk bir panoda bu yil boyunca oynan tum maclarin sonucu ve final maclarinin kimler arasinda olacagina dair bilgiler verilmekte. Bu bolumden sonra wimbledon hatira urunlerinin satildigi buyuk bir magaza, cesitli kafeler, 2 adet buyuk kort ve cesitli boyutlarda 20 tane kortla karsilasiyorsunuz. Ayni anda bir cok macin oynanabilecegi muthis bir tesis. 50 kisi kapasiteli bir kortta tekerlekli sandalye cift bayanlar finalini izlemek ilginc bir deneyimdi.  Nadal- Djokovic finalinin oynanaci kortun biletlerinin gunler oncesinden bitmisti, ki bitmese de fiyatlarinin binlerce sterlin olmasindan dolayi biletlere ulasmak pek mumkun degil:(. Maci tesisin icinde dev ekranda izlemek icin yerimizi aldik. Bu alanda piknik havasinda  maci izleme sansina sahipsiniz. Yerimizi aldıktan sonra wimbledon ın o muhteşem havasını hissetmeye başladık. Etraftaki kalabalığa baktığım zaman her yaştan, her milletten kişiyi görünce turnuvanın önemini daha da çok hissediyorsunuz. Bu arada her yerde wimbledon ritueli olan cilek ve krema ikilisiyle karsilasmaya sasirmamalisiniz.

Daha sonra tesisi gezmeye koyuldum. Mactan once finalistlerin mac oncesi son antremanlarini yaptigi kortlarin cikisinda dunyanin 1 ve 2 numaralari teniscilerini gormek gunun en guzel aniydi.


 

Wimbledon ın son 20 yılına baktığımızda 90 lı yıllarda Pete Sampras ın üstünlüğüyle geçmiştir. Pete Sampras 1993 yılından 2000 yılına kadar sadece 1996 yılında şampiyonluğu kazanamamıştır. 2003 yılından itibaren 2011 yılına gelinceye kadar da 6 şampiyonluğu federer 2 şampiyonluğu nadal kazanmıştır.Roger ın çeyrek finaldeki rakibi Tsonga idi. reis 2-0 öne geçtiği maçta 3-2 yenilerek üst üste 2 sene yarı final göremeden wimbledon a veda etmiş oldu.  Finalde ise son sampiyon Nadal i 6-4, 6-1, 1-6, 6-3 luk setler sonucunda 3-1 yenen djokovic kupaya ulasti.  guzel bir yazi, sampiyon hakkinda...

En kisa zamanda tekrar kavusmak uzere Wimbledon a veda... 
Roland Garros, Avustralya Acik ve Amerika Acik yazilarinda gorusmek uzere....


 Wimbledon 2011 izlenesi bir video....






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder