Popüler Yayınlar

19 Ekim 2013 Cumartesi

Budapeşte

4. Gün (12 Ekim 2013) Zagreb-Budapeşte
Sabah erkenden kalkıyorum ve 1 saatlik yürüyüş yapıyorum. Çok erken saatler olmasına rağmen şehir çok canlı ve herkes işine okuluna gidiyor. Otele dönüyorum ve kahvaltımızı yapıyoruz. Eşyalarımız hazırlıyoruz ve magnet ve kartpostal almak için tekrar Dolac pazarına gidiyoruz. Dönüş yolunda Türk bir aileyle karşılaşıyoruz. Kendileri Balıkesir Susurluk tan arabalarıyla çıkmışlar ve şimdiki durakları Zagreb. Biraz konuşup otele doğru yola koyuluyoruz. Otelden çantalarımızı alıp, arabayı park ettiğimiz yere doğru yola koyuluyoruz.

Zagreb den Budapeşte ye ulaşmak için Varazdin tabelasını takip ediyoruz. Hırvatistan çıkışında yine otoban için 5,60 Euro ödüyoruz. Ayrıca yine pasaport ve araç evrakları kontrolünden sonra Hırvatistan dan çıkabiliyoruz. Otobanlar gerçekten çok güzel ve insanlar birbirine çok saygılı. ayrıca yolda çok fazla Türk tırına rastlayabiliyorsunuz. Budapeşte ye varıp arabayı teslim ediyoruz. Daha sonra otelimize eşyaları bırakıp gece turumuzu yapıyoruz. Ayrıca çok fazla Türk lokantası var. Türk lokantasındaki ustalarla ertesi günkü bayram namazını nerden kılınabileceği hakkında konuşuyoruz. Haritadan bir Türk mescidinin adresini veriyorlar ama otelimize çok uzak bir noktada. İnternet üzerinden bir araştırma yapıyorum ve Yunus Emre Kültür merkezinde daha önceki senelerde bayram namazlarının kılındığını öğreniyorum. Adresi tespit ediyorum. Akşam 2-3 saatlik bir şehir turu yapıp otelimize dönüyoruz. Ertesi gün için planımız bayram namazından sonra kahvaltı yapmak ve daha sonrası bisiklet kiralayıp şehir turu yapmaktı.

5. Gün (13 Ekim 2013) Budapeşte

Bayram namazı için erkenden kalkıp yaklaşık 25 dakikalık yürüyüşten sonra Yunus Emre Kültür merkezini buluyorum fakat kapı duvar. Otele geri dönüp kardeşimle bayramlaşıyoruz. Şehrin merkezine gidip Vaci Utca Caddesinde kahvaltımızı yapıyoruz. Daha sonra bisiklet kiralamak için şehrin merkezinde bulunan otoparkın içinde bulunan bisikletçiden bisikletlerimizi kiralıyoruz. Tüm günlüğü için kişi başı 10 Euro ödemeniz gerekiyor. Ayrıca kredi kartıdan belli bir teminat bedeli kesiliyor.

Ve Budapeşte turuna başlıyoruz. Buda ve Peşte olarak Tuna nehri tarafından ikiye ayrılan şehir Berlin den sonra Orta Avrupa nın ikinci büyük şehri.  Gezimize peşte tarafından başlıyoruz.



Dohany Sokağı Sinaogu: Avrupa'nın en büyük dünyanın ise 5. büyük sinagogudur. Sinagogun  içine ücret karşılığında girebiliyorsunuz. Etrafında tur atıyoruz, bahçesinde mezarlar dikkatimizi çekiyor.




Andrassy caddesini takip edip kahramanlar meydanına doğru yola koyuluyoruz. Kahramanlar Meydanı: Çok geniş bir park ve şehrin merkezinde yer alıyor. Milli törenlerde bu alan kullanılıyor. Macaristan'ın bininci yıl anısına 1896 yılında inşasında başlanmış, tamamlanması uzun yıllar almıştır. Meydanın ortasında ve iki tarafında anıt heykeller bulunmakta. Anıtın sol tarafında Güzel Sanatlar müzesi, sağ tarafında ise Sanat sarayı var. Müzeleri ziyaret etmeden Kent parkına doğru bisikletlerimizi sürüyoruz. Arka tarafta çok yakın aralıklarla harika tarihi eserler mevcut. Ayrıca parkın içinde bulunan göller de kışın suyun donması ile buz pateni pisti olarak kullanıldığını öğreniyoruz. Parkın içinden devam edip arka tarafta yer alan hayvanat bahçesinin önünden geçip, kahramanlar meydanından geri dönüp Andrassy caddesinden geri dönüyoruz. Terör müzesinin yer aldığı sokaktan içeri girip tren garına doğru ilerliyoruz. Her gittiğimiz şehirde mutlaka tren garlarına uğramayı ihmal etmiyoruz. Gar dan sonraki durağımız Macar Parlamentosu.

 



Macar Parlamentosu: 1885-1904 tarihleri arasında yer alan parlamento şehrin simgelerinden. Tuna nehrinin kenarında tüm ihtişamıyla yer alan parlamento kıyı boyunca 268 m uzunluğundadır. Avrupa'nın 3. büyük parlamentosu olan bina ya 27 ayrı kapıdan giriliyor. Bizim gittiğimiz dönem etrafında çalışmalar olduğundan peşte tarafından tüm güzelliğini hissedemiyorsunuz. Güzelliğinin farkına Buda tarafından bakıldığında daha çok anlaşılıyor.
 


Margarita Adası: Tuna nehrinin üzerinde yer alan adaya Margit köprüsünü kullanarak geçiyoruz. 2,5 km uzunluğunda olan ada Budapeşte lilerin şehirden uzaklaşmak, dinlenmek, spor yapmak için kullandıkları bir ada. Ayrıca adanın hemen girişine su gösterileri olan bir havuz bulunmakta. Etrafında 10 larca koltuk bulunan havuzda biraz oturup gösterileri izliyoruz. Ayrıca adanın içinde 13. yy tarihli Dominikien Kilisesi'nin kalıntıları, 14. yy tarihli Fransisken Kilisesi'nin kalıntıları, Aziz Mikail kilisesi, japon bahçeleri ve çok geniş parklar bulunmakta. Parkta bisikletle gezmek en güzel alternatif. Sabahtan beri bisiklet sürmek ten yorulmuş ve acıkmıştık. Margit köprüsden Buda tarafına geçip hemen ilk sokakta yer olan Türk lokantasında öğle yemeğimizi yiyoruz.




Gül Baba Türbesi: Bayramın 1.gününde ecdad a dua etmek için türbeye doğru yola koyuluyoruz. Mescid sokağından girince yer alan türbeye çıkıp duamızı ediyoruz.



Tekrar tuna nehrinin kenarına inip Szechenyi köprüsünün oraya bisikletlerimiz bağlayıp yürüyerek Kale tepesinin olduğu yere çıkıyoruz. Finükülerle yukarı çıkmanın bedeli ise 1000 Huf. Fakat çok kısa mesafede olduğu için gerek olmadığına karar verip yürüyoruz.



Kraliyet Sarayı: Yapımına 13.yüzyılda başlayan yapı çeşitli dönemlerde tadilata uğramış ve günümüzdeki halini almıştır. Önünde nöbet tutan askerler ve nöbet değişimindeki tören ilgin bir andı. Macar Ulusal galerisi nin süslemeleri, binanın güzelliği büyüleyici. Ayrıca bu noktadan peşte, nehir üstündeki köprü, parlamento binasının manzarası görülmeye değer.

Matyas Kilisesi: Kraliyet Sarayı'nın yanında yer alan kilisenin temelleri 13.yy da atılmıştır. 1541 yılında Buda şehrinin ele geçirilmesiyle camiye dönüştürülmüştür. 1686 yılında tekrar Macar hakimiyetine geçerek kiliseye dönüştürülmüştür.

Balıkçılar Burcu: Şehrin en güzel manzaralarının bu noktadan yakalayabiliyorsunuz. Şehrin savunmasında önemli başarılar gösteren balıkçılar loncasını onurlandırmak için20. yy da inşa edilmiştir. Balıkçılar burcunu da tamamlayıp Macar Ulusal Galerisin arka tarafında ok atabileceğiniz bir bölüm bulunmakta. Tepenin çıktığımız yönün diğer tarafından aşağıya iniyoruz.








Köprüden peşte tarafına geçip otelimize gidip biraz dinleniyoruz. Daha sonra bisikletleri teslim etmek için Vaci Utca ya doğru ilerliyoruz. Bisikletleri teslim etmek için yine Vaci Utca da yer alan Anna Cafe'de güzel bir akşam yemeği yiyoruz. Tekrar Tuna kenarına inip nehir kenarında hareket eden 2 numaralı tramvayla geceyi noktalıyoruz.






6. Gün (14 Ekim 2013) Budapeşte-İstanbul

Uçağımız saat 9:45 de kalkacağından erken saatlerde otelimizden ayrılıp kırmızı hattan, mavi hatta binip otobüs durağına varıyoruz. (300 huf) Otobüs ede 450 huf varıp toplamda 1:30 saat civarı havaalanına ulaşıyoruz. 2 saate yakın bir yolculukla İstanbul a ulaşıyoruz.

En kısa zamanda yeni gezi yazılarında buluşmak dileğiyle.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder